Cilt:46 Sayı:03 (2019)

Browse

Recent Submissions

Now showing 1 - 8 of 8
  • Item
    Diş hekimliğinde çapraz enfeksiyonlar ve kontrolü
    (Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, 2019) Arısoy, Münevver; Diş Hekimliği; Diş Hekimliği Fakültesi
    Diş hekimliğinde çapraz enfeksiyon ve kontrolü en önemli konulardan biridir. Bu alandaki sağlık çalışanları kan, tükrük gibi vücut sıvıları ve diğer hava, su, yüzey gibi çeşitli kontamine materyallerle olan enfeksiyonlara açıktır. Tüm hastalar potansiyel enfeksiyon kaynağı olarak düşünülmelidir. Diş hekimliğinde ciddi bazı enfeksiyonel hastalıkların hasta ve diğer çalışanlar arasında çapraz geçişini önlemek için uygulanacak tüm dental proseslerin özel stratejilere ihtiyacı vardır. Enfeksiyon kontrol stratejileri nitelikli bir tedavi almada kritik öneme sahiptir. Bu stratejileri doğru uygulamada gerekli olan bilgi, tutum, davranış ve eğitim ise hala geliştirilmeye ihtiyacı olsa da en önemli faktörlerdendir.
  • Item
    Bitkisel kanama durdurucu ajanların kemik rejenerasyonu üzerine olan etkinlikleri
    (Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, 2019) Aydın, Pelin; Other; Other
    Kemik defektleri; tümör cerrahisi, kist enükleasyonları, enfeksiyonlar, konjenital ve gelişimsel malformasyonlar, travma, kist enükleasyonları gibi çeşitli nedenlerle oluşabilmektedir. Kemik iyileşme süreci yumuşak dokuya göre daha uzun sürdüğünden; araştırmacılar da iyileşme sürecini hızlandırmak, uygulanan tekniklerin etkinliğini arttırmak, bu defektlerde estetik ve fonksiyonel olarak tam bir onarım sağlamak için yeni materyal arayışlarına girmişler ve bu amaçla kimyasal ajanları da incelemişlerdir. Bu derlemede Mecsina Hemostopper ve Ankaferd Blood Stopper’ın kemik iyileşmesine olan etkilerinden ve bu kanama durdurucu ajanların yapılan hayvan deney çalışmalarındaki etkinliğinden bahsedilecektir.
  • Item
    Ortodontik tedavi sonrası nüks görülen hastanın lingual mekaniklerle tedavisi: vaka raporu
    (Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, 2019) Altuğ Demiralp, Ayşe; Diş Hekimliği; Diş Hekimliği Fakültesi
    Günümüzde, her geçen gün estetik olmayan braketleme sistemlerinden daha estetik alternatifler aranmaya başlamıştır. Ön dişlerin estetik olarak dizilimi ve görünümü diş hekimliğinde önemli bir konu olmuş ve bu önem hastalar için lingual ortodonti tercihinde birinci sebep halini almıştır. Gelişen teknolojiyle beraber, karmaşık uygulama alanı bulunan ve mekanik tekniklerin zorluğuyla ön plana çıkan lingual ortodonti daha kolay uygulanabilir ve daha efektif sonuçlar ortaya çıkarabilir hale gelmiştir. Bu vaka raporunun amacı, 12 yıl önce tamamlanan ortodontik tedavi sonrası alt kesici dişlerde oluşan çapraşıklığın lingual ortodontik tedavi ile düzeltilmesini sunmaktır.
  • Item
    Endodontik tedavi sırasında sodyum hipokloritin yanlışlıkla apikalden yumuşak dokulara ekstrüzyonu: olgu bildirimi
    (Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, 2019) Uysal, Betül Aycan; Other; Other
    Kök kanal tedavisi sırasında en çok kullanılan irrigasyon solüsyonu sodyum hipoklorittir. Sodyum hipokloritin antimikrobiyal özelliğine ek olarak en önemli avantajı iyi bir organik doku çözücü olmasıdır. Endodontide %0.5–6 konsantrasyon aralığında kullanılmaktadır ve yüksek konsantrasyonlarda, canlı dokular için son derece toksiktir. Dikkatsiz kullanımı ya da hastada mevcut olan anatomik/patolojik değişiklikler sonucu sodyum hipoklorit apikalden ekstrüze olabilir. Toksik etkisi nedeniyle dokuda ülserasyon, sinir hasarı, nekroz ve bazen geri dönüşümsüz hasarlara yol açabilir. Bu nedenle hastanın klinik ve radyolojik muayenesini detaylı yapmak, irrigasyon aşamasında dikkatli olmak ve oluşabilecek bir komplikasyonu yönetebilmek önemlidir.
  • Item
    Bruksizmi olan bireylerde diş eti biyotipinin değerlendirilmesi: pilot çalışma
    (Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, 2019) Eren, Hakan; Diş Hekimliği; Diş Hekimliği Fakültesi
    Amaç: Bruksizm; diş sıkma ve gıcırdatma alışkanlığı olarak tanımlanan parafonksiyonel bir durumdur ve periodonsiyum üzerindeki olumsuz etkileri bilinmektedir. Dişeti biyotipi sondlama derinliği, keratinize dişeti genişliği, gingival ataçman gibi anatomik faktörlerden etkilenir ve ince/kalın/orta gibi sınıflanabilir. İnce dişeti biyotipi, gingival çekilmeler gibi durumlar açısından risk oluşturur. Bu çalışmanın amacı; bruksizmi olan ve olmayan grupları dişeti biyotipi açısından karşılaştırmak ve bruksizmin dişeti biyotipi üzerine klinik etkisini değerlendirmektir. Gereç ve Yöntem: Bu çalışma için164 kişiye bruksizm anketi uygulandı. Periodontal olarak sağlıklı 33 bruksist birey çalışma grubuna; benzer özelliklere sahip 30 bruksist olmayan birey kontrol grubuna dahil edildi. Her iki grupta da klinik periodontal ölçümlerin yanı sıra diş eti biyotipini değerlendirmek için diş eti kalınlığı, keratinize diş eti genişliği, periodontal cep derinliği ve diş eti çekilmesi miktarı ölçüldü. Ölçümler alt ve üst çene, sağ ve sol 1. Keser, 2.keser ve kanin dişlerin mid-fasiyal yüzeyinden yapıldı. Diş eti kalınlığı, periodontal sondun anahattının marjinal gingivadan görünürlüğüyle değerlendirildi (GT-TRAN). Gruplar arası karşılaştırmada ki kare ve student-t test kullanıldı. Bulgular: Gruplar; yaş, cinsiyet dağılımı ve periodontal klinik indeksler açısından benzerdi. Bruksist olan ve olmayan bireyler arasında dişeti kalınlıkları bakımından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadı. Bruksist bireylerde üst çenede her diş bölgesi için keratinize dişeti genişliği daha yüksek bulundu ancak bu fark istatistiksel olarak anlamlı değildi. Sonuç: Dişeti biyotipi ve bruksizm arasında ilişki bulunmadı.
  • Item
    Ağız içi dijital tarayıcı ile elde edilen dental modellerin geleneksel alçı modeller ile karşılaştırılması
    (Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, 2019) Akçam, Okan; Diş Hekimliği; Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi
    Bu çalışmada amacımız, dijital ortodontik modellerin güvenilirliğini test etmek, geleneksel alçı modeller ile boyutsal hassasiyet karşılaştırılmasını yapmaktır. Bu amaçla çalışmamıza 18 ile 25 yaş arasında Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi öğrencisi 20 kız, 10 erkek toplamda 30 birey dahil edilmiştir. 30 bireyden aljinat kullanılarak ölçüleri alınmış ve alçı modelleri elde edilmiştir. Daha sonra Trios (3Shape, Copenhagen, Denmark) ağız içi tarama cihazı kullanılarak 3 boyutlu (3B) dijital modeller oluşturulmuştur. Alçı modeller üzerinde ölçümler dijital bir kumpas ile, dijital modeller üzerinde ölçümler ise OrthoAnalyzer (3Shape, Copenhagen, Denmark) programıyla yapılmıştır. Gruplar arası karşılaştırmada eşleştirilmiş t-testi kullanılmıştır. Tekrarlanabilirlik ve benzerlik değerlendirmeleri için ICC (Intraclass Correlation Coefficient) güvenirlik katsayılarından yararlanılmıştır. 3B dijital modeller ile geleneksel alçı modeller ölçümleri arasında ölçülen parametrelerde istatistiksel olarak önemli bir fark saptanmamıştır. UR2-UL2, anterior dental ark uzunluğu ve total ark uzunluğu ölçümlerinde fark istatistiksel olarak anlamlı olsa da bu fark klinik olarak kabul edilebilir bulunmuştur. Sonuç olarak 3B dijital tarama sisteminin geleneksel ağız içi alçı modellerin yerini alabilecek hassasiyete sahip olduğu saptanmıştır.
  • Item
    Daimi mandibular ikinci molar dişlerin gömülülük prevalansı: retrospektif çalışma
    (Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, 2019) Memikoğlu, Ufuk Toygar; Diş Hekimliği; Diş Hekimliği Fakültesi
    Bu retrospektif çalışmada, daimi mandibular ikinci molar dişlerin gömülülük durumu araştırılmıştır. Literatürde bu dişlerin gömülülük durumuna çok sık rastlanılmamaktadır. Ancak klinik olarak değerlendirildiğinde bu dişlerin sıklıkla gömülü olduğu ve hastaların zorlu bir tedavi süreci geçirdiği görülmüştür. Bu nedenle tedavi planlaması yaparken hastaların estetik beklentilerinin yanı sıra bu dişlerin gömülülük durumu dikkatlice değerlendirilmeli ve tedavi sürecine dahil edilmelidir. Çalışmada, Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalına tedavi amacıyla başvuran hastaların panoramik radyografileri değerlendirilmiştir. Tedavi öncesi alınan 7352 panoramik radyografi seçim kriterlerine göre incelenmiştir. Daimi mandibular ikinci molar dişler gömülülük miktarı, tarafı, tipine göre sınıflandırılmış ve prevalansları hesaplanmıştır.
  • Item
    Birinci daimi molar dişlerin yaş ve cinsiyete göre klinik durumlarının değerlendirilmesi
    (Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, 2019) İncibeyaz, Burak; Diş Hekimliği; Diş Hekimliği Fakültesi
    Amaç: Eksik veya restore edilmiş daimi birinci azı dişleri oklüzal durumu ve diş sağlığını etkiler. Bu çalışmanın amacı eksik, restorasyonlu (dolgu,kanal tedavisi,protetik restorasyon) veya implant gibi durumların birinci molar dişler üzerindeki yaygınlığını belirlemektir. Yöntemler: 1117 erkek 1487 kadın hastanın panoramik radyograflarının değerlendirildiği çalışmamızda, hastalar 7-15, 16-24, 25-40, 41-55, 56-70 ve 71 yaş ve üzeri olarak yaş gruplarına ayrıldı. Maksiller ve mandibuler birinci molarların durumları var-yok, var ise sağlıklı, dolgulu, kanal tedavili, protetik restorasyonlu, kanal tedavili + protetik restorasyonlu, yok ise kök artığı, ya da ilgili bölgede implant var olarak değerlendirildi. Sonuç: Sürekli birinci molarların sürme yaşının erken olması, süt dişlenme döneminde ağız içerisinde bulunması, bu dişlerin bakımının göz ardı edilmesine ve sıklıkla kaybedilmesine yol açmaktadır. Erken yaşta olan diş kayıplarının çocuklarda çene gelişimi üzerindeki etkileri hem dental sağlık hem genel sağlık yönünden olumsuz sonuçlara yol açmaktadır. İlerleyen yaşlarda bu kayıpların restore edilmesi için harcanan maddi olanaklar devlet bütçesinde oldukça yüksek rakamlar oluşturmaktadır. Bu sebeplerden dolayı karışık dişlenme döneminde aileler diş bakımı açısından uygun şekilde bilgilendirilmelidirler.