Cilt:23 Sayı:01 (2022)
Permanent URI for this collection
Browse
Recent Submissions
Item Erken Çocukluk Özel Eğitimi: Kuramsal ve Yasal Temeller, Dünya’daki ve Türkiye’deki Son Eğilimler(Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi, 2022) Tomris, Gözde; Other; OtherErken Çocukluk Özel Eğitimi (EÇÖE); 0-6/8 yaş döneminde gelişimsel yetersizliğe sahip veya gelişimi risk altında olan özel gereksinimli çocuklara ve ailelerine sunulan hizmetler bütünüdür. Kendine özgü çalışma alanı, felsefesi, değerleri, amaçları ve ortaya çıkış nedenleriyle profesyonel alanyazını ve araştırmaları olan bir disiplin alanıdır. Bu çalışmada, EÇÖE’nin temel özelliklerine ve kuramsal temellerine, tarihsel süreç içerisindeki gelişimine, alandaki yasal düzenlemelere, Dünya’da ve Türkiye’de EÇÖE uygulamalarına yönelik güncel gelişmelere, ülkemizdeki çözüm bekleyen sorunlara ve hizmetlerin niteliğini artırabilecek birtakım önerilere yer verilmesi amaçlanmıştır. Tartışma: Ülkemizdeki yasal düzenlemelerin gelişmiş ülkelerle paralellik gösterdiği ve alandaki çalışmaların giderek hız kazandığı gözlense de ülkemize özgü EÇÖE sistem modelinin olmaması, alandaki uzman personel eksikliği, uzmanlar ve kurumlar arası iş birliği, kanıt temelli müdahalelerin uygulamalara yansıması gibi konular halen çözüm beklemektedir. Çalışmanın özellikle ülkemizdeki özel gereksinimli çocuklara ve ailelerine, EÇÖE hizmetleri sunan uzmanlara ve eğitimcilere, bu alanda araştırma yapan araştırmacılara ve yasa geliştiricilere katkılar sunması beklenmektedir.Item Özel Eğitimde Etik ve Etik Değerlendirmeler(Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi, 2022) Özdemir, Onur; Other; OtherMeslek etiği; çalışanların mesleklerini icra ederken sergilemeleri ya da kaçınmaları gereken davranışları belirleyen, bildiren ve gözeten standartlar olarak ifade edilebilir. Etik ve uygulama ilkeleri, bu standartları somut biçimde tanımlamakta ve çalışanlara uygun mesleki davranışlara ilişkin kılavuzluk etmektedir. Bu nedenle etik ve uygulama ilkeleri, meslek etiğinin önemli bir parçasıdır. Çalışanlara, uygun mesleki davranışlar için yol gösteren bir diğer unsur ise etik değerlendirmelerdir. Etik değerlendirmeler, etik ihlallerde ya da ikilemlerde uygun kararlar vermeyi sağlayan sistematik problem çözme süreçleri olarak tanımlanmaktadır. Diğer alanlara kıyasla, özel eğitim alanının etik ihlallere ve ikilemlere karşı daha hassas bir konumda olduğu söylenebilir. Bu nedenle, eğitimcilerin etik ve uygulama ilkeleri ile etik değerlendirmeler hakkında bilgi ve becerilere sahip olmaları gerekmektedir. Bu gereksinimlere rağmen, Türkiye’de özel eğitim alanındaki meslek etiğine ilişkin çalışmaların yakın tarihte ortaya çıkmaya başladığı ve henüz sınırlı sayıda olduğu görülmektedir. Bu gereksinimler doğrultusunda, mevcut çalışmada öncelikle; etik ve meslek etiği kavramları ile özel eğitim alanındaki etik ilkelere ilişkin kuramsal bilgilerin sunulması, sonrasında da etik değerlendirmelere ilişkin bir uygulama örneğinin paylaşılması amaçlanmıştır. Sonuç ve Öneriler: Mevcut çalışmada sunulan etik değerlendirme çerçevesi, özel gereksinimli öğrencilerle çalışanlar için faydalı olabilecek bir örnek sunmaktadır. Gelecek çalışmalar için Türkiye şartları gözetilerek geliştirilen çerçevelerin deneysel yöntemlerle değerlendirilmesi önerilmektedir. Bu ve benzeri çalışmalar, hem hizmet alanların hem de hizmet sağlayanların esenliğine katkı sağlayacaktır.Item Öğrenme Güçlüğü Olan Ortaokul Öğrencilerine Uygulanan Matematik Problemi Çözme Müdahaleleri: Kapsamlı Alanyazın İncelenmesi(Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi, 2022) Özkubat, Ufuk; Other; OtherÖğrenme güçlüğü olan öğrencilere yönelik matematik problemi çözme müdahaleleri içeren çalışmaların incelenmesi, bu öğrencilere destek sağlayacak uygulamaların belirlenmesi için önemli görülmektedir. Ayrıca müdahale çalışmalarının yöntemsel olarak belirli kalite standartları çerçevesinde değerlendirilmesi, uygulamaların yinelenebilirliği ve sonuçların güvenirliği hakkında bilgi sağlamaktadır. Bu araştırmada, a) son 20 yılda, ortaokul düzeyinde bulunan öğrenme güçlüğü olan öğrencilere yönelik uygulanan matematik problemi çözme müdahalelerinin derlenmesi, b) bu araştırmaların özelliklerinin betimsel olarak listelenmesi ve c) bu araştırmaların kalite göstergeleri açısından incelenmesi amaçlanmaktadır. Yöntem: Elektronik veri tabanları, dergi indeksleri ve araştırma referansları temel alınarak kapsamlı bir tarama gerçekleştirilmiştir. Katılımcı makalelerin bu araştırmaya dahil edilmesine ve dışlanmasına ilişkin bazı temel seçim ölçütleri doğrultusunda toplam 9 makale; betimsel analiz ve kalite göstergeleri bağlamında incelenmiştir. Araştırmaların; betimsel analizi yapılarak özellikleri ortaya konulmuş, tek denekli deneysel desenlerin kullanıldığı araştırmalar için belirlenen kalite göstergeleri doğrultusunda incelenerek kalite düzeyleri belirlenmiştir. Bulgular: Bu araştırmada incelenen çalışmaların görsel grafiklerinin ve yazılı bulgularının incelenmesi sonucunda, çeşitli problem çözme öğretim müdahalelerinin (doğrudan öğretim, somut-yarı somut-soyut stratejisi, şema temelli yaklaşım, öz düzenleme stratejisi ve ipucu kartları, STAR stratejisi, açık anlatım, LAP stratejisi, görsel stratejiler, Solve It! ve SOLVE stratejisi) problem çözme becerilerinin kazanımında etkili olduğu belirlenmiştir. Çalışmalar kalite göstergeleri açısından genel olarak değerlendirildiğinde, temel kalite göstergelerinin başlama düzeyi, deneysel kontrol/iç geçerlik ve dış geçerlik bileşenlerinde tüm çalışmalar belirlenen ölçütleri karşılamaktadır. Diğer bileşenler için %44 ile %78 arasında değişen orandaki çalışmanın, belirlenen ölçütleri karşıladığı görülmüştür. Sadece bir çalışmanın kalite göstergelerinin tümünü karşıladığı görülmüştür. Tartışma: Araştırma bulguları, ilgili alanyazın ve teorik görüşler çerçevesinde tartışılmıştır. Öğretmenlere, uygulamaya ve alanda çalışan araştırmacılara ileride yapılacak araştırmalara yönelik önerilerde bulunulmuştur. Bu doğrultuda, öğrenme güçlüğü olan öğrenciler ile çalışan uzmanların, problem çözme aşamaları, şematik düzenleyiciler, bilişsel ve üstbilişsel stratejiler ile sesli düşünme teknikleri gibi öğrencilerin başarılı bir şekilde problem çözümünü kolaylaştıracak stratejileri içeren müdahale programları oluşturması gerektiği belirtilmiştir.Item İşitme Kaybı Olan Çocuklarda Yürütücü İşlevler Araştırmaları Üzerine Bir Sistematik Derleme(Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi, 2022) Mustul, Emel Ertürk; Other; Otherİşitme kaybı olan (İK) çocukların dil gelişimini anlama çabasına son yıllarda bilişsel gelişimi anlama çalışmaları da eklenmiştir. Bu araştırmada temel bilişsel süreçlerden biri olan yürütücü işlevlere odaklanmış araştırmaları derleyerek İK çocuklarda yürütücü işlevlerin diğer bilişsel süreçlerle/becerilerle ilişkisi ve bu çocukların yürütücü işlevler performansı üzerine genel bir bakış açısı ortaya koymak amaçlanmıştır. Yöntem: Sistematik derleme metodolojisi ile belirlenen dâhil etme ve dışlama ölçütleri doğrultusunda 15 araştırma derleme kapsamına alınmıştır. Bulgular: Bulgular (a) yürütücü işlevler ile dil arasında karşılıklılık ilişkisi olduğuna, (b) İK çocukların yürütücü işlevler performansının işiten akranlarına göre daha zayıf olduğuna, (c) yürütücü işlevler performansında koklear implantlı ile işitme cihazlı çocuklar arasında ve anadili işaret dili olanlar ile işiten çocuklar arasında farklılık olmadığına, (d) kaynaştırma ortamındaki koklear implantlı çocukların işitme engelliler okulundakilere göre yürütücü işlevlerde daha başarılı olduklarına ve (e) erken eğitim programlarında bilişsel süreçlerin dil ile dengeli biçimde desteklenmesi gerektiğine işaret etmektedir. Tartışma: İK çocukların yürütücü işlevler performansının işiten akranlarını geriden takip etmesi diğer bilişsel süreçleri inceleyen bazı araştırma bulgularıyla tutarlılık göstermektedir. Yürütücü işlevler ile diğer bilişsel süreçler/beceriler arasında ilişkiye dair bir yargıya varılamadığı, yürütücü işlevler ile dil arasındaki ilişkinin nedensellikten çok karşılıklılık içinde olduğu söylenebilir. Sonuç ve Öneriler: Bulgular daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunu göstermekte, yeni araştırmaların da erken eğitim programlarına katkı sağlayacağına inanılmaktadır. Dil gelişimi-bilişsel gelişim dengesinin gözetildiği erken eğitim programlarının İK çocuklar ile işiten akranları arasındaki yürütücü işlevler performans farkının en aza indirilmesinde etkili olabileceği ileri sürülebilir.Item COVID-19 Salgınında Türkiye’deki Özel Gereksinimi Olan Öğrenciler ve Ailelerine Yönelik Uzaktan Özel Eğitim Uygulamalarına İlişkin Uzman Bakış Açısı(Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi, 2022) Bozkurt, Sunagül Sani; Other; OtherCOVID-19 sırasında okullar kapatıldığında değişen yaşantılar yalnızca özel gereksinimi olan öğrencileri değil beraberinde ailelerini de olumsuz yönde etkilemiştir. Araştırmada COVID-19 salgını kısıtlama sürecinde Türkiye’de farklı özel gereksinimi olan öğrenciler ve ailelerine yönelik gerçekleştirilen uzaktan özel eğitim uygulamalarının uzman bakış açısı ile ortaya konması amaçlanmıştır. Yöntem: Kolektif durum çalışması olarak planlanan bu araştırmada kendi deneyimlerini ve gözlemlerini bildirmek üzere toplam 15 akademisyen araştırmanın doğrudan katılımcısı olmuştur. Araştırma bağlamında akademisyenler tarafından elde edilen bilgiler süzgeçten geçirilerek, farklılıklar ve örüntüler aranmış, gözlemler ve deneyimler heuristic (öz deneyimsel) bakış açısı ile yansıtılarak kaleme alınmıştır. Bulgular: Araştırmanın sonuçlarına göre; Türkiye’de uzaktan eğitime geçişin hızlı bir şekilde devreye girmesiyle beraber özel gereksinimi olan öğrenciler ve ailelerine yönelik uzaktan eğitime dayalı uygulamaların resmi, özel kurum ve şahıslar tarafından sunulduğu görülmüştür. Ancak uygulamalar ülke geneline yaygınlaştırılabilecek biçimde sistemli olmamakla birlikte her bir yetersizlik grubu için mobil uygulamaların zenginleştirilmesi, kurumsal platformda aile odaklı destek mekanizmalarının oluşturulması gibi bu süreçten çıkarılması gereken dersler olduğu da açıkça ortaya konmuştur. Ayrıca özellikle resmi kurumlar tarafından sunulan iyi uygulama örneklerinin salgın sonrasında devam etmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Tartışma: Araştırma sonuçlarının başta Türkiye olmak üzere farklı ülkelerde özel eğitim uygulamalarının planlanmasında ileriye dönük bir yol haritası çizilmesine yardımcı olabileceği öngörülmektedir. Türkiye’de kısıtlama sürecinde uzaktan eğitime geçişe hızlı bir tepkiyle yanıt verildiği ve bu süreçte iyi uygulama örneklerinin olduğu söylenebilmektedir. Çalışmada karar vericilere, okul, kurum ve uzmanlara, ailelere ve yeni normale yönelik öneriler sunulmuştur.Item Öğretmen Adaylarınca Hazırlanan ve Sunulan Sosyal Öykülerin Otizmli Çocukların Sosyal Becerileri Edinmelerindeki Etkisi(Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi, 2002) Giray, Dilan Akgün; Other; OtherSosyal öyküler, otizm spektrum bozukluğu (OSB) olan çocukların davranışsal ve eğitsel gereksinimlerinin desteklemesinde etkililiği ortaya konmuş kanıt temelli uygulamalardan biridir. Öğretmen ve öğretmen adaylarının kanıt temelli uygulamaları yüksek uygulama güvenirliğiyle sunması OSB olan çocukların hedef becerilere ulaşmalarında oldukça önemlidir. Bu noktada öğretmen adaylarının hazırladığı ve sunduğu sosyal öykülerin okul öncesi OSB olan çocukların hedef sosyal becerileri (oyuncak paylaşma, sıraya girme ve merhaba deme) edinmeleri, uygulama sona erdikten sonra korumaları ve genellemeleri üzerindeki etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Araştırma tek-denekli araştırma modellerinden yoklama evreli çiftler arası çoklu yoklama modeliyle gerçekleştirilmiştir. Sosyal geçerlik verilerinin değerlendirilmesinde içerik analizi kullanılmıştır. Bulgular: Araştırma bulguları öğretmen adaylarının sunulan eğitimin ardından sosyal öyküleri doğru biçimde yazma ve uygulama becerisini edindiğini, OSB olan çocukların da hedef sosyal becerileri edindiklerini, edindikleri sosyal becerileri koruduklarını ve genelleyebildiklerini göstermiştir. Öğretmen adayları ve OSB olan çocukların anne-babalarından elde edilen sosyal geçerlik bulguları çalışmanın olumlu değerlendirildiğini göstermiştir. Tartışma: Öğretmen adayları sosyal öyküleri doğru biçimde yazmış ve yüksek uygulama güvenirlikleriyle uygulamışlardır. OSB olan çocuklar ise hedef sosyal becerileri hızlıca edinmiş, korumuş ve genellemişlerdir. Öğretmen adaylarının sosyal öyküleri yüksek uygulama güvenirliğiyle yazması ve uygulaması alanyazındaki araştırma bulgularıyla da tutarlılık göstermektedir.Item Sınıfında Özel Gereksinimli Öğrenci Bulunan Genel Eğitim Öğretmenlerinin Özel Eğitim Danışmanlığına İlişkin Görüşleri(Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakükltesi, 2022) Işıtan, Hacer Damlanur; Other; OtherÖzel eğitim danışmanlığı özel gereksinimli öğrencilerin öğrenme ve davranış problemlerini önleme amacıyla sunulan etkili destek eğitim hizmetlerinden biri olarak görülmektedir. Bu araştırma sınıfında özel gereksinimli öğrenci bulunan genel eğitim öğretmenlerinin özel eğitim danışmanlığına ilişkin görüşlerini belirlemeyi amaçlamıştır. Yöntem: Araştırmada temel nitel araştırma deseni kapsamında yarı yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılmıştır. Araştırmanın katılımcılarını sınıfında özel gereksinimli öğrenci bulunan okul öncesinde, birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü sınıfta öğretmenlik yapan toplam yedi öğretmen oluşturmuştur. Araştırmanın verileri betimsel analiz yöntemi ile analiz edilmiştir. Bulgular: Verilerin analizi sonucunda bulgular araştırma soruları kapsamında ele alınarak genel sınıf ortamı, sınıfta yaşanan problemler, öğretmenlerin problemleri çözme yöntemleri ve özel eğitim danışmanlığına duyulan gereksinim ve beklentiler başlıkları altında incelenmiştir. Bireysel eğitim planı (BEP) hazırlama, davranış problemleriyle başa çıkma, karşılaştıkları sorunların çözümü için dışarıdan yardıma ihtiyaç duyma, kaynaştırma uygulamasıyla ilgili yetersiz bilgi ve uygulama becerilerine sahip olduklarını düşünme gibi konular öğretmenlerin en sık dile getirdiği alanlar olarak görülmüştür. Araştırma bulguları öğretmenlerin sınıflarında farklı sorunlar yaşadıklarını ve sorunların çözümünde özel eğitim danışmanlığına ihtiyaç duyduklarını göstermiştir. Tartışma: Öğretmenlerle yapılan görüşmeler sonucunda iş birliği içeren özel eğitim danışmanlığının öğretmen ve öğrenciler açısından kaynaştırma uygulaması sürecinde kolaylaştırıcı bir unsur olacağı düşünülmektedir. Sonuç: Araştırma sonuçları kapsamında kaynaştırma uygulamalarının başarılı bir şekilde sürdürülmesi için özel eğitim uzman desteği ve iş birliğinin sağlanması gerektiği vurgulanmaktadır.Item Zihin Yetersizliği Olan Bireylere Kişisel Bakım Becerilerinin Öğretiminde Bir Aile Eğitimi Programının Etkililiği(Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi, 2022) Kurtoğlu, Seniha; Other; OtherKişisel bakım becerileri bireylerin kendi kendilerine yetebilmelerinde kritik öneme sahiptir. Bu araştırmanın amacı annenin kişisel görüş noktası tekniğini kullanılarak öğretim sunma becerilerini içeren aile eğitim programının etkililiğini belirlemektir. Yöntem: Araştırma, 18 yaşında, zihin yetersizliği (ZY) olan birey ve bireyin 42 yaşındaki annesiyle gerçekleştirilmiştir. Tek denekli araştırma modelleri içerisinde yer alan davranışlar (beceriler) arası yoklama evreli çoklu yoklama modeli kullanılarak yürütülen bu araştırmanın bağımsız değişkeni “Zihin Yetersizliği Olan Bireylere Kişisel Bakım Becerilerinin Öğretimi” adlı aile eğitimi programı ve annenin bu program doğrultusunda ZY olan çocuğuyla birlikte yürüttüğü öğretim çalışmaları iken bağımlı değişkeni ZY olan bireyin hedeflenen kişisel bakım becerilerini yerine getirme düzeyleridir. Bulgular: Araştırmanın sonucunda ZY olan bireyin annesi tarafından kendisine öğretilen kişisel bakım becerilerini kazandığı, bu becerileri farklı ortamlara, farklı kişilere, farklı araç-gereçlere genellediği görülmüştür. Ayrıca birey öğrendiği becerileri öğretim sona erdikten sonra da devam ettirmiştir. Anne de kişisel görüş noktası tekniğini uygun ve güvenilir şekilde kullanmıştır. Programa ilişkin elde edilen sosyal geçerlik verileri annenin aile eğitim programına katılmaktan ve kızına kişisel bakım becerilerini (tırnak bakımı, ped kullanma ve saça şekil verme) kazandırabilmiş olmaktan dolayı memnun olduğunu göstermiştir. Tartışma: Bu araştırmanın bulguları alanyazındaki çalışmaların sonuçlarını destekler niteliktedir. Videoyla model olma türlerinden biri olan kişisel görüş noktası tekniği kullanılarak yapılan öğretim sonucunda öğretimi yapılan tüm kişisel bakım becerilerinde bireyin performansında ilerlemelerin olduğu görülmüştür.Item Üstbilişi Geliştirmek İçin Düzenlenmiş Olan Öğretim Etkinliklerinin Öğretmen Adaylarının Üstbilişsel Farkındalıklarına Etkisinin İncelenmesi(Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi, 2022) Kaplan, Gamze; Other; OtherBu araştırmada öğretim elemanı tarafından dersin sunulmasında kullanılan üstbilişi düzenleyici öğretim etkinliklerinin öğretmen adaylarının üstbilişsel farkındalıklarının gelişimi ve akademik başarıları üzerindeki etkisi belirlenmeye çalışılmıştır. Uygulama özel eğitim öğretmenliği bölümü ikinci sınıf müfredatında yer alan Bütünleştirme dersinde yapılmıştır. Yöntem: Araştırmada ön-test son-test kontrol gruplu yarı deneysel model kullanılmış, araştırmaya deney (n = 20) ve kontrol (n = 20) olmak üzere toplam 40 öğrenci katılmıştır. Veriler Üstbilişsel Farkındalık Envanteri kullanılarak toplanmış, bağımsız örneklemler t-testi kullanılarak analiz edilmiştir. Bulgular: Araştırma sonunda gruplar kendi içinde ön-test ve son-test puanları açısından karşılaştırıldığında ölçekten alınan toplam puan bakımından anlamlı fark oluşmadığı görülmüştür. Ölçeğin alt boyutları incelendiğinde deney grubunda planlamada alt boyutunda anlamlı fark bulunurken, diğer alt boyutlarda ise her iki grupta da ön-test ve son-test puanları arasında anlamlı bir farklılık oluşmadığı görülmüştür. Gruplar birbiri ile karşılaştırıldığında ise ölçekten alınan toplam puan, açıklayıcı bilgi ve değerlendirme alt boyutları arasında gruplar arasında fark olduğu belirlenmiştir. Tartışma: Yapılan uygulamanın üstbilişsel farkındalıkta bir değişime neden olduğu, öğretmen adaylarının üstbilişsel farkındalıklarının düşük düzeyde olduğu ve müdahale edilmedikçe gelişiminde ve kazanılmasında sınırlılıklar bulunduğu görülmüştür. Lisans düzeyinde Yükseköğretim Kurulunun ve mesleki yeterlilikler konusunda Milli Eğitim Bakanlığının yaptığı düzenlemelerde öz değerlendirme, öz düzenleme gibi beceriler öğretmenlik mesleği için birer gereklilik olarak belirtilmiştir. Bu nedenle tanımlamış olan yeterlilikleri karşılayacak düzenlemelerin işlevsel hale getirilmesine, öğretmen adaylarının seçimi ve atanması sırasında bu yeterliklerin karşılanmasına ilişkin alternatif değerlendirme yolları geliştirmesine ihtiyaç vardır.Item Özel Gereksinimli Bireyleri Konu Alan Okul Öncesi Dönem Resimli Öykü Kitaplarının İncelenmesi(Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi, 2022) Öztürk, Hüseyin; Other; OtherÖzel gereksinimli bireylere karşı toplumsal duyarlılığı artırmak ve onların yaşantılarını zorlaştıran birtakım davranışların önüne geçebilmek için okul öncesi dönemden itibaren yapılacak bilinçlendirme çalışmalarına ihtiyaç vardır. Çocuk edebiyatı, bu çalışmaları zenginleştirmek ve derinleştirmek adına olanaklar sunmaktadır. Okul öncesi dönemde, resimli öykü kitapları aracılığı ile gerçekleştirilecek okuma çalışmaları, özel gereksinimli bireylerle ilgili deneyimi olmayan çocukların söz konusu bireylere yönelik duyarlılıklarının artırılmasında yararlı olacaktır. Yöntem: Bu araştırmada, özel gereksinimli bireyleri konu alan ve 2000 yılından itibaren yayımlanmış olan okul öncesi dönem resimli öykü kitapları içerik analizi kullanılarak incelenmiştir. Toplamda 20 kitap bu çalışma kapsamında incelenecek kitaplar listesine dâhil edilmiştir. Uluslararası alanyazında yer bulmuş değerlendirme ölçekleri işe koşularak gerçekleştirilen bu araştırmada, söz konusu kitaplarda yer alan özel gereksinimli bireylerin kişisel özellikleri, karakter özellikleri, karakter tasvirleri, karakter gelişimleri ve hikâyenin bakış açısına ait bilgilerin yanı sıra özel gereksinimi olan ve olmayan karakterler arasındaki ilişkiler incelenmiştir. Bulgular: İncelenen 20 resimli öykü kitabında sekiz farklı özel gereksinim durumu tespit edilmiştir. İncelenen 20 kitabın altısında fiziksel yetersizlik, dördünde işitme yetersizliği, üçünde zihin yetersizliği, ikisinde disleksi, ikisinde dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, birinde görme yetersizliği, birinde otizm, birinde de konuşma bozukluğu konu edilmiştir. Tartışma: İncelenen kitaplardaki özel gereksinim durumlarının çeşitliliği benzer geçmiş araştırmalarla örtüşürken karakter gelişimi ve karakterler arası ilişkilere yönelik sonuçlar farklılık göstermektedir. Bu araştırma, özel gereksinimli bireylere yönelik farkındalık kazandırabilecek resimli öykü kitaplarını belirlemiş ve okuma programı önerilerinde bulunmuştur.