Cilt:46 Sayı:02 (2019)
Permanent URI for this collection
Browse
Browsing Cilt:46 Sayı:02 (2019) by Author "Diş Hekimliği Fakültesi"
Now showing 1 - 4 of 4
Results Per Page
Sort Options
Item Alt çene gömülü 20 yaş cerrahisinde müzik dinletisinin anksiyete üzerine etkisi(Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, 2019) Erakman, Tansu; Diş Hekimliği; Diş Hekimliği FakültesiGömülü mandibular 20 yaş dişi ameliyatı toplum tarafından korkutucu olarak nitelendirilen diş hekimliğinde sık uygulanan bir işlemdir. Hekimler tarafından düşük riskli bir tedavi olmasına rağmen ciddi komplikasyon riskleri de bulunmaktadır. Hastaların anksiyete durumu psikolojisini de etkiler. İntraoperatif anestezik maddeye olan ihtiyaçta artış, daha yüksek perioperatif ağrı algısı ve cerrahi sonrasında analjezik madde ihtiyacında artış, istenmeyen kardiyovasküler etkilerle sonuçlanabilecek şekilde hemodinamik değişiklikler de anksiyete ile ilişkilidir. Perioperatif anksiyetenin kontrol edilmesi için ilaç tedavisi ve psikolojik girişimlerde bulunulur. Bu tür girişimlerden en kolay ve non-invaziv olanı intraoperatif müzik dinletisi uygulamasıdır. Bu çalışmada 20 yaş diş çekimi ameliyatı sırasında müzik dinletmenin anksiyolitik etkisi ve vital bulgulardaki değişimin araştırılması amaçlanmıştır. Alt çenede kemik retansiyonlu gömülü yirmi yaş dişi operasyonu geçirecek olan 80 hasta kontrol grubu, 80 hasta deney grubu olarak değerlendirildi. Deney grubundaki hastalara ameliyat esnasında kulaklıktan müzik dinletildi.Tüm hastalara ameliyat öncesi Modified Dental Anxiety Scale (MDAS) kullanılarak anksiyete seviyesi belirlendi. Vital bulgular ise kan basıncı ve nabız ölçümleri ile değerlendirildi. Ölçümler bekleme salonunda, hasta diş ünitine oturduğunda, lokal anestezi yapıldığında, cerrahi örtüler örtüldüğünde, insizyon yapıldığı sırada, kemik kaldırma ya da dişin bölünmesi sırasında, dişin çekildiği sırada, yara bölgesine dikiş atıldığında ve ameliyat sonunda hasta üzerinden ameliyat örtüleri kaldırıldığında kaydedildi. İstatistiksel analiz için Student’s t-testi ve. eşleştirilmiş t-testi kullanıldı (p≤0.05).Ameliyat sırasında alınan kan basıncı ve nabız ölçümleri bakımından müzik dinletilen ve dinletilmeyen gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunamamıştır. Yalnızca sutur atıldığı sırada alınan nabız ölçümleri bakımından müzik dinletilen ve dinletilmeyen gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark vardır (p=0,036). MDAS skorlarına göre operasyon sırasında müzik dinletilen grup ile müzik dinletilmeden operasyona alınan grup arasında istatistiksel olarak anlamlı (p=0,953) bir fark bulunamamıştır.Item Ankara üniversitesi diş hekimliği fakültesi öğrencilerinde bilgi düzeyinin artışının ağız diş sağlığı tutum ve davranışları üzerine etkisinin değerlendirilmesi(Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, 2019) Gökay, Osman; Diş Hekimliği; Diş Hekimliği Fakültesi2017-2018 Eğitim-Öğretim yılında Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinde öğrenim gören 1. ve 2.sınıf öğrencilerine 10 soruluk bir anket uygulanarak, bilgi düzeylerinin artmasına bağlı olarak öğrencilerinin ağız diş sağlığı tutum ve davranışlarında değişim olup olmadığının değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Ankette öğrencilerin ağız bakım ürünlerini kullanma ve diş hekimine gitme sıklığı ile sigara kullanımı alışkanlıklarının belirlenmesi hedeflenmiştir. Diş fırçalama oranlarında anlamlı düzeyde bir değişim görülmemiştir. Bununla birlikte gün içindeki diş fırçalama sayısının arttığı gözlenmiştir. Ağız gargarası kullanımında belirgin bir artış görülmemiştir. Diş ipi kullanımında azalma görülmüştür. Ağız duşunun öğrenciler arasında bilinen ve kullanılan bir ürün olmadığı gözlenmiştir. Diş hekimine kontrol için gitme oranı azalmıştır. Sigara kullanımı oranlarında ve sigara kullanım sıklığında artış saptanmıştır.Item Gingivitis hastalarında serum visfatin seviyesinin değerlendirilmesi(Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, 2019) Bilen, Emrah; Diş Hekimliği; Diş Hekimliği FakültesiAmaç: Visfatin adipokin türevi molekül olup; salınımı romatoid artrit, sepsis, akut akciğer hasarı, inflamatuar kemik hastalığı, psöriasis, tip2 diabet ve obezite gibi akut ve kronik inflamatuar hastalıklarda artar. Bu çalışma periodontal olarak sağlıklı bireyler ile gingivitisli hastalar arasında serum visfatin açısından herhangi bir fark olup olmadığını değerlendirmeyi amaçlamıştır. Gereç ve yöntem: Katılımcılar periodontal durumlarına göre 2 gruba ayrıldı. Kontrol grubu, sistemik ve periodontal olarak sağlıklı bireylerden, test grubu, sistemik olarak sağlıklı gingivitis teşhisi konulmuş hastalardan oluşturuldu. Dahil edilme kriterlerine uyan bireylerin klinik parametreleri (plak indeksi, gingival indeks, kanama indeksi, sondalama cep derinliği) kaydedildi. Daha sonra serum örnekleri alınarak -80° C’de saklandı. Örnekler elisa testi ile değerlendirildi. Veriler SPSS 15 programı yardımıyla analiz edildi. Bulgular: Tüm klinik parametreler gingivitis hastalarında, periodontal olarak sağlıklı bireylere göre daha yüksek seviyede bulundu. Serum visfatin yönünden değerlendirildiğinde ise, test grubu kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı olarak daha yüksek seviyelerde bulundu. Sonuç: Bu çalışmanın sonuçları analiz edildiğinde, visfatin’in periodontal inflamasyonun sistemik etkisini değerlendirmeye yönelik dikkate değer bir biyomarkır olduğunu söylemek mümkündür.Item Postortodontik beyaz nokta lezyonları ve renklenmelerin rezin infiltrasyonu tekniğiyle maskelenmesi: olgu sunumu(Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, 2019) Nalçacı, Adil; Diş Hekimliği; Diş Hekimliği FakültesiOrtodontik tedavi gören bireylerde ağız hijyeni iyi sağlanamadığı zaman tedavi sonrası beyaz nokta lezyonu şeklinde demineralizasyonlar ve minede renklenmeler görülebilmekte bu durum da hastalarda estetik kaygı oluşturmaktadır. Bu lezyonların tedavisinde ve renklenmelerin maskelenmesinde non-invaziv yaklaşımla rezin infiltrasyon tekniği kullanılabilmektedir. Böylece hem lezyonun ilerlemesi durdurulur hem de hızlı estetik bir sonuç elde edilebilir. Kliniğimize estetik şikayetle başvuran 13 yaşındaki bayan hastaya minimal invaziv bir tedavi olan mikroabrazyon ve rezin infiltrasyon teknikleri birlikte uygulanarak tedavi sonunda tatmin edici estetik bir sonuca ulaşılmıştır. 6 ay sonraki kontrolde de estetik durumun devamlılığını koruduğu gözlenmiştir.