Cilt:46 Sayı:03 (2019)
Permanent URI for this collection
Browse
Browsing Cilt:46 Sayı:03 (2019) by Author "Diş Hekimliği Fakültesi"
Now showing 1 - 5 of 5
Results Per Page
Sort Options
Item Birinci daimi molar dişlerin yaş ve cinsiyete göre klinik durumlarının değerlendirilmesi(Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, 2019) İncibeyaz, Burak; Diş Hekimliği; Diş Hekimliği FakültesiAmaç: Eksik veya restore edilmiş daimi birinci azı dişleri oklüzal durumu ve diş sağlığını etkiler. Bu çalışmanın amacı eksik, restorasyonlu (dolgu,kanal tedavisi,protetik restorasyon) veya implant gibi durumların birinci molar dişler üzerindeki yaygınlığını belirlemektir. Yöntemler: 1117 erkek 1487 kadın hastanın panoramik radyograflarının değerlendirildiği çalışmamızda, hastalar 7-15, 16-24, 25-40, 41-55, 56-70 ve 71 yaş ve üzeri olarak yaş gruplarına ayrıldı. Maksiller ve mandibuler birinci molarların durumları var-yok, var ise sağlıklı, dolgulu, kanal tedavili, protetik restorasyonlu, kanal tedavili + protetik restorasyonlu, yok ise kök artığı, ya da ilgili bölgede implant var olarak değerlendirildi. Sonuç: Sürekli birinci molarların sürme yaşının erken olması, süt dişlenme döneminde ağız içerisinde bulunması, bu dişlerin bakımının göz ardı edilmesine ve sıklıkla kaybedilmesine yol açmaktadır. Erken yaşta olan diş kayıplarının çocuklarda çene gelişimi üzerindeki etkileri hem dental sağlık hem genel sağlık yönünden olumsuz sonuçlara yol açmaktadır. İlerleyen yaşlarda bu kayıpların restore edilmesi için harcanan maddi olanaklar devlet bütçesinde oldukça yüksek rakamlar oluşturmaktadır. Bu sebeplerden dolayı karışık dişlenme döneminde aileler diş bakımı açısından uygun şekilde bilgilendirilmelidirler.Item Bruksizmi olan bireylerde diş eti biyotipinin değerlendirilmesi: pilot çalışma(Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, 2019) Eren, Hakan; Diş Hekimliği; Diş Hekimliği FakültesiAmaç: Bruksizm; diş sıkma ve gıcırdatma alışkanlığı olarak tanımlanan parafonksiyonel bir durumdur ve periodonsiyum üzerindeki olumsuz etkileri bilinmektedir. Dişeti biyotipi sondlama derinliği, keratinize dişeti genişliği, gingival ataçman gibi anatomik faktörlerden etkilenir ve ince/kalın/orta gibi sınıflanabilir. İnce dişeti biyotipi, gingival çekilmeler gibi durumlar açısından risk oluşturur. Bu çalışmanın amacı; bruksizmi olan ve olmayan grupları dişeti biyotipi açısından karşılaştırmak ve bruksizmin dişeti biyotipi üzerine klinik etkisini değerlendirmektir. Gereç ve Yöntem: Bu çalışma için164 kişiye bruksizm anketi uygulandı. Periodontal olarak sağlıklı 33 bruksist birey çalışma grubuna; benzer özelliklere sahip 30 bruksist olmayan birey kontrol grubuna dahil edildi. Her iki grupta da klinik periodontal ölçümlerin yanı sıra diş eti biyotipini değerlendirmek için diş eti kalınlığı, keratinize diş eti genişliği, periodontal cep derinliği ve diş eti çekilmesi miktarı ölçüldü. Ölçümler alt ve üst çene, sağ ve sol 1. Keser, 2.keser ve kanin dişlerin mid-fasiyal yüzeyinden yapıldı. Diş eti kalınlığı, periodontal sondun anahattının marjinal gingivadan görünürlüğüyle değerlendirildi (GT-TRAN). Gruplar arası karşılaştırmada ki kare ve student-t test kullanıldı. Bulgular: Gruplar; yaş, cinsiyet dağılımı ve periodontal klinik indeksler açısından benzerdi. Bruksist olan ve olmayan bireyler arasında dişeti kalınlıkları bakımından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadı. Bruksist bireylerde üst çenede her diş bölgesi için keratinize dişeti genişliği daha yüksek bulundu ancak bu fark istatistiksel olarak anlamlı değildi. Sonuç: Dişeti biyotipi ve bruksizm arasında ilişki bulunmadı.Item Daimi mandibular ikinci molar dişlerin gömülülük prevalansı: retrospektif çalışma(Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, 2019) Memikoğlu, Ufuk Toygar; Diş Hekimliği; Diş Hekimliği FakültesiBu retrospektif çalışmada, daimi mandibular ikinci molar dişlerin gömülülük durumu araştırılmıştır. Literatürde bu dişlerin gömülülük durumuna çok sık rastlanılmamaktadır. Ancak klinik olarak değerlendirildiğinde bu dişlerin sıklıkla gömülü olduğu ve hastaların zorlu bir tedavi süreci geçirdiği görülmüştür. Bu nedenle tedavi planlaması yaparken hastaların estetik beklentilerinin yanı sıra bu dişlerin gömülülük durumu dikkatlice değerlendirilmeli ve tedavi sürecine dahil edilmelidir. Çalışmada, Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalına tedavi amacıyla başvuran hastaların panoramik radyografileri değerlendirilmiştir. Tedavi öncesi alınan 7352 panoramik radyografi seçim kriterlerine göre incelenmiştir. Daimi mandibular ikinci molar dişler gömülülük miktarı, tarafı, tipine göre sınıflandırılmış ve prevalansları hesaplanmıştır.Item Diş hekimliğinde çapraz enfeksiyonlar ve kontrolü(Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, 2019) Arısoy, Münevver; Diş Hekimliği; Diş Hekimliği FakültesiDiş hekimliğinde çapraz enfeksiyon ve kontrolü en önemli konulardan biridir. Bu alandaki sağlık çalışanları kan, tükrük gibi vücut sıvıları ve diğer hava, su, yüzey gibi çeşitli kontamine materyallerle olan enfeksiyonlara açıktır. Tüm hastalar potansiyel enfeksiyon kaynağı olarak düşünülmelidir. Diş hekimliğinde ciddi bazı enfeksiyonel hastalıkların hasta ve diğer çalışanlar arasında çapraz geçişini önlemek için uygulanacak tüm dental proseslerin özel stratejilere ihtiyacı vardır. Enfeksiyon kontrol stratejileri nitelikli bir tedavi almada kritik öneme sahiptir. Bu stratejileri doğru uygulamada gerekli olan bilgi, tutum, davranış ve eğitim ise hala geliştirilmeye ihtiyacı olsa da en önemli faktörlerdendir.Item Ortodontik tedavi sonrası nüks görülen hastanın lingual mekaniklerle tedavisi: vaka raporu(Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, 2019) Altuğ Demiralp, Ayşe; Diş Hekimliği; Diş Hekimliği FakültesiGünümüzde, her geçen gün estetik olmayan braketleme sistemlerinden daha estetik alternatifler aranmaya başlamıştır. Ön dişlerin estetik olarak dizilimi ve görünümü diş hekimliğinde önemli bir konu olmuş ve bu önem hastalar için lingual ortodonti tercihinde birinci sebep halini almıştır. Gelişen teknolojiyle beraber, karmaşık uygulama alanı bulunan ve mekanik tekniklerin zorluğuyla ön plana çıkan lingual ortodonti daha kolay uygulanabilir ve daha efektif sonuçlar ortaya çıkarabilir hale gelmiştir. Bu vaka raporunun amacı, 12 yıl önce tamamlanan ortodontik tedavi sonrası alt kesici dişlerde oluşan çapraşıklığın lingual ortodontik tedavi ile düzeltilmesini sunmaktır.